T.C. Mİllî Eğİtİm BakanlIğI
KASTAMONU / MERKEZ - Kastamonu Taşmektep Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesi

OKULUMUZUN TARİHÇESİ

MESLEK EĞİTİMİNİN GELİŞİMİ ve OKULUMUZUN TARİHÇESİ

 

     Batı´da teknik buluşların ortaya çıkması ile baş gösteren endüstri gelişiminin yarattığı patlama, iş alanlarına kalifiyeli eleman yetiştirme problemini beraberinde getirmiş ve ulusları meslek eğitimi alanında kurumlaştırmaya itmiştir.

     Avrupa´da temelleri 16.yüzyıla dayanan meslek eğitiminin, düzenli olarak uygulanmaya başlanılması 19.yüzyıla rastlar.

     Toplumumuzda meslek eğitiminin kökeni 15.yüzyıla kadar uzanmakla birlikte gerçek anlamda bir meslek eğitiminin kurum olarak ortaya çıkması 18.yüzyıla dayanır. Usta çırak ilişkisi içersinde süregelen meslek eğitimi anlayışımızın yetersiz olduğu, Osmanlı İmparatorluğu´nun gerileme dönemine rastlayan 18.yüzyılda kabul edildi. Batı teknolojisine vakıf elaman yetiştirilmesi konusu gündeme geldi.

     Devletin askeri temellere dayalı olması, sanayi alanındaki gelişmeyi harp sanayi üzerinde yoğunlaştırdı. Ordunun modernize edilmesi ve harp sanayinin kurulması amacıyla III.Selim tarafından Mühendishane-i Hümayun (1795) gibi askeri teknik okullar açıldı. II.Mahmut döneminde de askeri malzeme üretmek amacıyla, Zeytinburnu ve Tophane fabrikaları kuruldu ve yabancı teknik uzmanlar getirildi.Tanzimat döneminde başlatılan sanayileşme çabaları, Pazar rekabeti sonucunda başarısızlıkla nihayet bulduğundan teknik eleman yetiştirmenin önemi ortaya çıktı. Tophane ve Zeytinburnu´ndaki askeri fabrikalarda meslek sahibi askerler görevlendirilerek teknik eleman yetiştirilmeye çalışıldı. Bu çalışmalara bağlı olarak ilgili fabrikalarda "Endüstri İdadi Alayları" kuruldu. 1884 yılında Tophane Müşaviri Ali Saip Paşa vasıtasıyla endüstri idadi alaylarına "İdadi-i Endüstri Okulları" ilave edildi. Bu kurumun adı sırasıyla: İmalat-ı Harbiye, Nazari Mektepi ve Askeri Fabrikalar Müdüriyet-i Umumiyet-i Umumiyesi Usta Mektebi olarak değişti, varlıkları da Cumhuriyet dönemine kadar devam etti.Harp sanayinin modernize edilme çalışmaları dışında, sivil sanayinin organize edilmesi ve sanayiye eleman yetiştirilmesi çalışmaları da sürdürülmekte idi.

     Tanzimat sonrasında Sadık Rıfat Paşa tarafından ilgili makamlara sunulan bir raporda meslek eğitiminin genel eğitim bünyesinde değerlendirme fikri ilk defa ortaya atıldı. Maarif Nezareti 1897´de kurulduğu zaman yönetmeğinde meslek eğitimine de yer verildi. 1839-1864 yılları arasındaki dönemde meslek eğitimi yoluyla endüstrinin kalkınmasındaki fikri üzerine çalışmalar yapıldı. Bu çalışmalar başarılı bir şekilde uygulamaya konulamadı. Sanayinin tanıtılması amacıyla 1862 yılında Sultan Ahmet´te açılan sergi de bu düşüncenin bir ürünüdür.

     Ülkemizde askeriye dışında bugünkü anlamda meslek eğitimi çalışmaları, fakir ve suçlu çocukların eğitilip topluma yararlı hale getirilmesi amacıyla gerçekleştirildi.

     Batı´da 16. ve 17. Yüzyılda ilk örneklerine rastladığımız bu tür mesleki eğitim kurumlarının ilki, Mithat Paşa tarafından 1861 yılında Niş´te açıldı. Fakir ve suçlu çocuklara meslek eğitimi vererek bunların topluma yararlı hale getirmek ve üretimde değerlendirmek amacıyla kurulan bu kurum benimsenerek kısa zamanda benzerleri yine Mithat Paşa tarafından 1864´te Rusçuk´ta ve Sofya´da, 1869´de İstanbul´da (Kılıç Ahmet Paşa E.M.L.) kuruldu. Böylece ilk erkek teknik okullarının temeli atılmış oldu. Islahhane adı verilen bu meslek eğitimi kurumları devrin diğer valileri tarafından, 1864´te Bursa´da, 1869´da Kastamonu´da ve takiben Halep, Trablusgrap, Diyarbakır, İzmir ve Konya´ya açıldı.Teknik okulların bilhassa Kız Islahhaneleri´nin Anadolu´da yaygınlaşmasında Ahmet Vefik Paşa´nın büyük katkısı oldu.

KASTAMONU ISLAHHANESİ

     Ülkemizde sanayi ve ekonomi alanına hizmet vermek amacıyla kurulan ilk meslek okullarından biri olan okulumuz, şehrin kuzeyinde bulunan piyade kışlasının yanında, bugünkü İnönü Parkı´nın bulunduğu yerde 1869 yılında hizmete açılmış; Matbaa bünyesinde eğitim-öğretime başlayan okulumuzun, ilk müdürlüğünü de Matbaa Müdürü Hafız Hüsnü Efendi yapmıştır.

     Vali Mehmet Reşit Paşa´nın zamanında, 1870 yılında başlanan Islahathane binası inşaası 1872 yılında bitmiştir. Müdür, katip, terzi, marangoz ve kunduracı ustası olmak üzere kadrosu beş kişiden oluşan kurum, 26´sı tersi, 22´si kunduracı, 6´sı marangoz, 8´i matbaacı olmak üzere toplam 62 öğrenci ile öğrenimine başlamıştır.

     1874´te Islahhanenin müdürlüğüne Hacı Numan Efendi getirilmiş; Usta Mehmet Onbaşı başkanlığında 43 öğrenciye eğitim veren urgancılık şubesi açılmıştır. 1878´de kumaşçılık(dokumacılık) ve deri tabakçılığı (dabağ) şubesi de açılarak; kumaş ustası Mehmet Ağa ile dabağ ustası Ali Çavuş´un nezaretinde 30 öğrenciye eğitim verilmeye başlanmıştır.

     1881 yılına kadar Islahhanenin idaresi "Islahhane Komisyonu" adı altında başkan, katip, Islahhane Müdürü, Matbaa Müdürü ve vilayetten birkaç kişiden oluşan bir komisyon tarafından yürütülüyordu. 1881 yılında Islahhane Müdürlüğü´ne Hacı Ahmet Efendi, öğretmenliğine de Osman Efendi getirildi. Deri tabakçılığı ve marangozluk şubeleri kaldırılarak öğrenci sayısı 23´e indirildi.

     Islahhaneye 13 yaşından küçük, kimsesiz, yetim ve sağlıklı çocuklar alınır, onlara birer sanat öğretilirdi. Islahhanenin bu kurum adına yaptırılan binaların kira gelirlerinden, bağışlardan, okulda yapılan eşyaların satışından sağlanırdı.

     Zamanla öğrencilerin azalması, öğretmen bulunamaması nedeniyle 1881´den sonra okul kapatılmış, hesapları da Belediyenin muhafazasına verilmiştir.

MEKTEB-İ SANAYİ

     Mekteb-i Sanayi 1888 yılı ortasında Vali Abdurrahman Nurettin Paşa tarafından yaptırıldı. Bu okul bu günkü Veteriner Caddesindeki Müftülük Binası´nın bulunduğu yerde inşaa edilmiş daha sonra, Gazi İlkokulu, Halkevi, Öğrenci Yurdu, Veteriner Dairesi gibi hizmetlerde kullanılmıştır. Bina ahşap, iki katlı ve onbir odalı idi.

     Cevdet Efendi Mekteb-i Sanayi´nin ilk müdürüdür. Mekteb-i Sanayi´nin kurulmasını takiben kurulan bir komisyon, Islahhane´nin Belediye tarafından muhafaza edilen hesaplarını devralmış ve okulun ilk yıllardaki masrafı böylece karşılanmıştır. Mekteb-i Sanayi kurulduğunda kunduracılık, marangozluk ve mürettiplik şubeleri vardı. 1891 yılında Urgancılık Şubesi ilave edildi. Urgan üretimi için ayrılan alanının yetersiz olması sebebiyle okul bahçesine ek bina yapıldı. Urgan üretiminde öğretim gören öğrencilerin yaşlarının yeterli olmaması ve bu üretimin kârsız olması yüzünden bu şube 1893 yılında kapatılıp yerine terzilik şubesi açıldı.

 

     1893 yılında müfredata beceri eğitiminin dışında Elifba-i Osmanî, Hesab-ı Zehnî, Eşkal-i Hurufî adları altında teorik dersler ilave edilmişdi. Vali Halil Halit Bey ve okul müdürü Nuh Efendi 13 Temmuz 1895 yılında bir komisyon kurarak, yeni bir okul binasının yapımı için karar aldılar. Bu bina o tarihte yıkılmış olan Rüştiye binasının yerine halktan toplanan bağışlarla yapıldı ve 1897´de tamamlandı. Kagir bir bodrum kat üzerine yükselen tamamı iki kattan oluşmuş 21 odalı ahşap bir binadır. Bodrum kat: mutfak, çamaşırhane atölye, birinci kat: sınıf ve atölye, üst kat: yatakhane olarak inşa edilmiştir. Bu okulun yeri vilayet binasının karşısında bulunan ve bu gün park olarak kullanılan alan idi. Okul yeni binasına taşınınca eski binası kiraya verildi.

     1899 yılında dokumacılık, kunduracılık, marangozluk, mürettiplik ve mülcelliklik sanatları önem kazandı. Okulun ürettiği sofra takımları, kumaşlar, mobilyalar günün şartları iiçersinde Avrupa malları ile rekabet edecek düzeyde olup bunların satışından elde edilen gelir ile matbaanın geliri birleştirilerek okulunun eksiklikleri tamamlandı. Bu dönemde okulun üretimini pazarlamak amacıyla bir satış mağazası açıldı. Vali Enis Paşa Okul Müdürü Mehmet Bey ve Müdür Yardımcısı( sürgün) Sadrettin Şükrü Bey 5 Haziran 1899´da toplantı düzenleyerek mezunlara diploma verdiler.

     1899´lardan sonra dokumacılık, halıcılık ve halı boyacılığı gibi şubeler açıldıysa da, bir kısmı sonradan kapatıldı. Bu şubelerin açılıp kapanması 1904 yılına kadar sürer.

     Enis Paşa´nın valilik görevinde bulunduğu 1900 yılında, ahşap olan Hükümet Konağı yıkılıp yeniden yapımına başlandı. Hükümet daireleri sanat okuluna taşındı. Sanat Okulu´nun bir kısmı eksi binasına, bir kısmı da Posta-Telgraf binasına nakledildi. İki yıl süren bu durumsonrasında okul binası, tamiri gerektirecek biçimde harap oldu. Okul binası tamir edilerek, tekrar bu binaya taşındı.

     Vali Enis Paşa´nın görev yaptığı 1896-1905 yılları arasında, Sanat Okulu´nda dokumacılık, bilhassa halı dokumacılığı çok geliştir. Bu dönemde dokunan ve üzerine Kastamonu haritası işlenmiş olan bir halı Sultan II.Abdulhamit´e hediye edildi. Bu hediye karşısında Sultan Abdülhamit, memlekette dokumacılığın gelişmesinden duyduğu memnuniyeti belirten bir teşekkür mektubunu okula gönderdir


Kastamonu Mektebi Sanai Mumülatından

     Aynı dönemde okulun marangoz şubesi hocalarından Taşköprülüoğlu Mehmet Efendi kendi atölyesinde piyano imalatını gerçekleştirerek piyanoculuk şubesinin temellerini attı. 

     Evinde kurduğu bir marangoz atölyesinde çalışmakta olan Mehmet Efendi konsol yapımı için gittiği yol müteahhidi Karlo´nun evinde piyanoyu gördü. Planını çıkararak imaline girişti. Önceleri küçümsenerek bakılan bu çalışma başarı ile sonuçlandı. Basit imkanlarla zor şartlar altında yapılan bu piyano estetik ve akort yönünden Avrupa´da yapılanların ayarında idi.

     Vali Enis Paşa bu piyanoyu satın alarak Sultan II.Abdülhamit´e hediye etti. Marangozluğa meraklı olan padişah, piyano ustasını Yıldız Sarayı´ndaki marangozhaneye aldı. Mehmet Usta´nın bu dönemde yaptığı piyanolardan birisi Sultan II.Abdulhamit tarafından Alman İmparatoru II.Wilhelm´e hediye edildi. II.Wilhelm, Mehmet Efendiye hediye göndererek memnuniyetini ifade etti.

     Meşrutiyetin ilanından sonra Mehmet Efendi Yıldız Sarayı´ndan çıkarıldığından şehrimize geldi ve Mekteb-i Sanayi´de öğretmenlik yapmağa başladı. İhsan Efendi´yi piyano ustası olarak yetiştirdi.

Mehmet Efendi´nin yaptığı piyanolardan biri Vali Fatin Bey tarafından satın alındı. Bir tanesi ise halen Vali Konağı´nda bulunmaktadır. Mehmet Efendi´nin yaptığı ilk piyano Ankara´da Gönül ve Ahmet Nabi Tokatlıoğlu ailesinde bulunmaktadır. Piyanonun harap bir şekilde kömürlükte bulunduğu bilinmektedir.

     1904-1907 yılları arasında okulda marangozluk, halıcılık, dokumacılık, mızıkacılık ve mürettiplik olmak üzere beş sanat şubesi vardı. Devrin Valisi Nazım Paşa okulu daha geliştirmek amacıyla bir iç yönetmelik yaptı. İlk İdare Meclisinin onayından geçirerek uygulamaya koydu. Böylece Okulda halıcılık ve dokumacılığın daha fazla gelişmesi sağlanmış oldu.

     Tevfik Safoğlu´nun Müdürlük yaptığı sırada okulun arkasındaki bir alana Demirhane binası yaptırılarak buraya İstanbul´dan öğretmen getirtildi ve açılışı 5 Temmuz 1908 tarihinde Vali Fuat Bey tarafından yapıldı.Okul gelirlerinin masraflarını karşılamaması üzerine, 1908 yılında matbaa idaresi ile birleştirildi.

     1909 yılında yeni bir yönetmelik uygulanarak öğretim süresi 5 yıla çıkarıldı. Bölümleri de demircilik, marangozluk, mızıkacılık, dokumacılık ve mürettiplik şubeleriyle sınırlandırıldı. Bu yönetmeliğe göre; 1.sınıfta; Elifba, Kıraat, Ecza-i Şerife, İstinsah, 2.sınıfta; Hesabı Zihnî, Tadat ve terkim, 3.sınıfta; ilmuhal, Amel-i Erbea, Kesr -i Asarî, Kuran-ı Kerim, Tecvit, Kıraat, Resim, Hat, İmla, 4.sınıflarda; Kuran-ı Kerim, Tecvit, Resim, İlmuhal, Muntasar, Coğrafya, Hendese, Kesr-i Adi Mekyasat, Osmanlı Serfi, Kıraat, İmla, Hat, 5.sınıflarda; Kavait, Resim, Sınai Defter Usulü, Tenasür, Malumat- ı Fenneniye (Makine, Hikmet, Kimya, Hendese, İlmühal, Kitabet teorik dersleri haftada 12 saat) okutulacaktır.1910 yılında dokumacılık şubesi kaldırılmış, ardından masrafların ağır olması gerekçe gösterilerek demircilik şubesi de kapatılmıştır.

     26 Eylül 1911´den itibaren Ticaret ve Ziraat Nezareti, sanat okulları ile ilgilenmeye başladı. Kastamonu Sanat okuluna da bir proje ve program göndererek derslerin bunlara göre düzenlenmesini istedi. Buna göre sanat okulların tarihinde yeni bir dönem başlamış oldu. Ancak bu dönemin uygulamada tam etkili olması 1915 yılında gerçekleşti. Bu programa göre öğretim süresi 4 yıla indirilerek, 12 yaşını doldurmak ve sağlıklı olmak kaydıyla 50 gündüzlü 100 yatılı öğrenciye eğitim verilmeye başlandı.

 

     Ticaret ve Ziraat Nezareti´nin düzenlediği program 1911´de uygulanmaya başlamış ise de yalnızca demircilik ve marangozluk şubeleri açıldı. Eylül 1912´de il idare meclisince okulun yeni bir bina yapılıncaya kadar kapatılmasına karar verildiğinden bu program uygulanamadı.

TAŞ MEKTEP

     Emin Bey´in valilik döneminde Mekteb-i Sanayi binasının ihtiyaca cevap vermemesi üzerine, Vilayet İdare Meclisi yeni bir okul binasının yapımı için, Mayıs 1912´de karar aldı. Bu binanın yapım işlerini yürütecek komisyon oluşturuldu. Yeni yapılacak bu bina halen kullanılmakta olan ve hak arasında "TAŞ MEKTEP" adıyla anılan binadır.Bu bina, Olukbaşı semtinde, Dikmenbaşı adıyla anılan mıntıkada 3375 m2 alan üzerinde inşa edilmeye başlandı.

      İnşaatın başlatıldığı günlerde okula gelir getiren binalar Belediye tarafından yol yapımı için istimlak edilmekte idi. Mekteb-i Sanayii eğitimi, Olukbaşı semtindeki bir evde sürdürüldü. Ancak bu binanın elverişsiz oluşu, uygulamalı derslerin yapılmasına uygun değildi.

     Kullanılan binanın elverişsiz olması, eğitim faaliyetlerin tam anlamıyla yerine getirilememesi üzerine; Vilayet Meclisinin 22 Ağustos 1912´de aldığı bir kararla okul 1 Eylül 1912´de geçici olarak kapatıldı. Öğrenim görmekte olan 20 öğrenciye çıkış izni verildi. Ticaret ve Ziraat Nezareti´nden gönderilen 1700 Osmanlı lirası ile istimlak bedeli olarak Belediyeden alınan 500 Osmanlı lirasının inşaat´ta harcanmasına karar verildi.

     Planı, İsviçre´de "Lozan Öğretmen Okulu" planına göre 1520 frank karşılığı çizdirildi. Okulun inşaasına 1912 Eylül´ünde başlanıp dört yılda tamamlandı. İnşaatın masrafları, okul gelirlerinin dışında Nafıa Vekaletinin her yıl okula gönderdiği 120.000 kuruşla karşılanıyordu.

     Plana göre okul bir zemin kat üzerine 1.kat(yalnızca orta kısımda yükselen bölüm iki kat) olarak inşa edilmiş; 80 yatılı öğrenciyi barındıracak şekilde düşünülmüştür. Zemin katta iki atölye, yemekhane, konferans salonu, çamaşırhane, mutfak, büfe, bulaşıkhane, dört kişilik iki tuvalet bulunmakta, girişin iki tarafında öğretmenler odası ve vestiyer yer almakta idi. Birinci katta 4 sınıf, 7 yatakhane, aynı anda dört kişinin ihtiyacına cevap verebilen tuvaletler, banyo, 4 kişilik revir, konuşma odası vardı. Plana göre bu katın koridorları gardırop olarak düşünülmüştü. Orta kısımda 2.kata, 1.kattan dar ve ahşap bir tavan arası merdiveni ile çıkılıyordu. Bu katta 4 küçük oda ve bir tuvalet bulunuyordu. Plan uygulanırken bazı değişiklikler yapılarak tuvaletler iki kişilik olarak değiştirildi. Binanın arka kısmına 6 metre çıkıntı yapılarak çamaşırhane büyütüldü fakat banyo yapılmadı.

     Binanın açılışını 15 Nisan 1916´da yeni Vali Atıf Bey yaptı. Bina açıldığında inşaat tamamlanmamıştı. İnşaatın tamamlanması 1924 yılında bitmiştir. Bahçe duvarları taşçılık bölümü öğrencileri tarafından 1927 yılında tamamlanmıştır.

Dr. Fazıl Emin Bey yönetiminde yeni binasında faaliyete başlayan okulun, demircilik, marangozluk, terzilik, kunduracılık, piyanoculuk ve taşçılık bölümleri vardı. Bu dönemde okulun ön cephesi üzerine yerleştirilen bir kitabede şunlar yer almakta idi.

"CEHALETLE BATALET BEYNİMİZDE DAL BUDAK SALMIŞ

VATAN VİRANE OLMUŞ AH MİLLET BİNEVA KALMIŞ

ÇALIŞ TAHSİLİ FEN VE SANATA EY TALİBİ NİMET

CİHAN HEP SAY Ü SANAT SAYESİNDE RAHATA DALMIŞ

REŞİTİN HAMEYİ TEHSİNİ YAZDI GEVREHİN TARİH

SANAYİ MEKTEBİYLE KASTAMONU NAM Ü ŞAN ALMIŞ"

     1916 yılında okula alınacak öğrenci sayısı 50 olarak belirlenmiş fakat 38 öğrenci kaydedilebilmiştir. 1917´de 13 öğrenci, 1918´de 8 öğrenci kaydedilmiştir.

     4 Ağustos 1917´de Ticaret ve Ziraat Nezari´ne gönderilen rapora göre, okulda demircilik, marangozluk, taşçılık, piyanoculuk ve kunduracılık şubeleri bulunuyordu. Eylül 1917 tarihinden itibaren 3.sınıf açıldı. Öğrenim süresi 4 yıl oldu, okula kayıt olma şartında ise; sağlıklı vücut yapısı ile adayların 13 yaşından büyük 16 yaşından küçük olması aranıyordu.

     1919 yılında Balkan memleketleri ve Belçika sanat okullarının programları göz önüne alınarak; pedagojik hüviyeti içeren pratik ve teorik eğitimin yer aldığı yeni öğretim programı hazırlandı. Aynı yılda piyanoculuk şubesi kaldırıldı, yerine arabacılık şubesi açıldı. Arabacılık şubesi, masraflarını karşılayamadığından 1921 yılında kapatıldı.

      1920 yılında okula taşçılık, kunduracılık, terzilik, demircilik, marangozluk, dülger ve araba tamir şubeleri vardı.

      19 Haziran1921´de Milli Müdafaa Vekaleti´nin isteği üzerine demir ve marangoz atölyelerinin aletleri askeri makamlara verilmek üzere Ankara´ya gönderildi ve okul tatil edildi. Öğretime ara verilen bu dönemlerde (Eylül ve Kasım ayları sonunda) okul binası hastahane olarak kullanıldı.

     Kurtuluş savaşı süresinde okul, bakanlığın emri ile çeşitli hizmetlerde bulundu. Bu dönemdi il genel meclisinin kararı üzerine Yüksek Meclis Reisliği makamına hediye olarak makam kürsüsü yapıldı ve gönderildi. 1925´ te terzilik ve kunduracılık şubeleri kaldırıldı.

1926 yılında döküm bölümü kuruldu. Döküm atölyesi haline getirmek amacı ile okulun arkasında 20 m uzaklıktaki iki çömlekçi evinden biri 450 liraya satın alındı. Bu yapı 100 lira harcanarak dökümhane haline getirildi. Dökümhanede prinç döküm yapmaya elverişli iki ocak vardı. Dökümhane varlığını 1929´a kadar sürdürdü fakat kalıcı bir eser ve mezun veremedi.

 

SANATLAR MEKTEBİ

     1927 yılına kadar il ve belediyelerin, meslek okulları açma yetkisi bulunduğundan, mevcut okullar arasında birlik yoktu. Okul yarım asrı aşkın geçmişe sahip olmasına rağmen istikrarlı bir yapıya kavuşamamıştı.

     1927 yılından itibaren mesleki eğitime öğretmen yetiştirmek, program hazırlamak, tesis temin etmek, örgütlemek, finansman sağlamak ve diğer sorunlarına çözüm getirmek, Maarif Vekaleti´nin görevleri arasına dahildi. Böylece meslek eğitimi ülke genelinde istikrarlı bir döneme girmiş oldu.

     1927-1928 öğretim yılından itibaren okul, 26 Mayıs 1927 tarihinde çıkarılan 1052 sayılı kanun gereği 10 Ekim 1927 tarih ve 599/1885 sayılı kararla "SANATLAR MEKTEBİ" adına aldı. İdare ve teşkilatı, öğrenim durumu, öğrenim süresi ve devresi o tarihteki diğer erkek sanat okullarıyla eşit duruma getirildi.

     Bu öğretim yılında okulda mevcut dökümcülük, tesviyecilik, taşçılık, marangozluk, kara ocak demirciliği, piyano imalatçılığı şubelerinde ilk defa Maarif Vekalti´nin gönderdiği program uygulanmıştır. O yıllarda okulun öğretim süresi ilk iki yılı hazırlık mahiyetinde "İhzarı Sınıflar", takip eden 3 yılda teknik sınıflar olarak 5 yıla çıkarılmıştır.

     1930´lu yıllarda okulda marangozluk, demircilik ve tesviyecilik bölümleri faaliyet göstermekte idi.

     İlkokul eğitiminden sonra okula kaydedilen öğrenciler "İhzarı sınıflar" adı altında ilk iki yılda, hazırlık mahiyetinde üç atölyede eğitim görüyorlar ve başarılı oldukları branşa 3.sınıfta geçiyorlardı. Teknik sınıflar adı altında 3.4. ve 5.sınıflarda branş üzerine eğitim görerek 5 yılda mezun oluyorlardı.

 

MINTIKA SANAT MEKTEBİ

     1867 nolu kanunla 29/7/1931´den itibaren "Mıntıka Sanat Mektebi" haline getirildi ve Kastamonu Mıntıka Sanat Okulu´na Çankırı, Çorum, Erzincan, Sinop, Giresun, Niğde gibi illerin parasal destek sağlamaları kararlaştırıldı.

     1932 yılında, okulun güney batısına 23 metre uzaklıktaki bir alana 3700 lira harcanarak yeni demirhane yapıldı. 1934 yılında çatısı ahşap olan bu binanın, ocakların ısısından yanmasını engellemek için çatısı saçla kaplandı.

     2765 sayılı kanunla 1935-1941 yılları arasında okulun bütçesi Maarif Vekaleti tarafından karşılandı. 1936 yılında banyo binası inşa edildi. Bu bina Mehmet Tan´ın müdürlüğü sırasında müdür lojmanı haline getirildi. Halen öğretmen lojmanı olarak kullanılmaktadır.

     2765 sayılı kanunla 1 haziran 1935´te her bakımdan Milli Eğitim Bakanlığı´na bağlanan okulun amacında ve eğitim sisteminde hiçbir değişiklik yapılmamıştır. Bu tarihte okuldatesviyecilik, demircilik ve marangozluk sanat şubeleri vardı. Bu devrede Avrupa´ya tahsil için gönderilen iki öğrencinin bu okuldan seçilmiş olması okulun o günkü eğitim kalitesinin anlatmak açısından çok önemlidir.

     Yatılı öğrenci de okuyan okulda, bina ihtiyacı tamamen karşılanamamıştı. Bu sebeple okulun batı kısmındaki arsa 1937 yılında 500 liraya istimlak edildi ve 1500 m2 lik arsa okula kazandırıldı. Bu arsaya bu günkü tesviye atölyesi inşa edildi. 1930-1940 öğretim yılında tamamlanan iki bina 1940-1941 öğretim yılında kullanılmaya başlandı. 1942´de içeriden açılan kapı ile birbirine bağlandı.

     Kastamonu´daki ulusal binaların en iyilerinden biri olan okulumuz 1937-1938 yılları arasında sıvandı.

 

ERKEK SANAT ENSTİTÜSÜ

     1941-1942 öğretim yılında okulun adı "ERKEK SANAT ENSTİTÜSÜ" olarak değiştirildi. Eğitim I.devrede üç yıl, II.devrede ise iki yıl olmak üzeri iki kısma ayrıldı. İlk defa ilk üç yıllık 1.devre mezunlarına Erkek Orta Sanat Okulu adı altında 1943-1944 öğretim yılında diploma verildi. 4.ve 5.sınıfları kapsayan II.devrede eğitimini tamamlayanlara Erkek Sanat Enstitüsü diploması düzenlendi ve lise dengi okul olarak öğretime devam etti. 1942 yılına kadar ortaokul olarak değerlendirilen meslek okulları bu tarihten sonra lise statüsüne alındı.

     1940´lı yılların sonlarına doğru, şehrin mevcut elektrik üretimi, şehir şebekesinin yeterli olmaması sebebiyle destek olarak okulun jeneratöründen yararlandırıldı.

     1945 yılında bu gün Mobilya ve Dekorasyon bölümü olarak kullanılan atölyelerden birisi inşa edildi. Bu gün halen kullanılmakta olan II.atölye binası ve danışma kulubesi 1954´de, bugün depo olarak kullanılan döküm atölyesi de 1948 yılında inşa edildi.

1955-1956 öğretim yılında sadece Tesviye Bölümüne alınmak kaydı ile ortaokulu başka bir öğretim kurumunda bitirmiş olan öğrenciler "ÖZELLER" adı ile okula kayıt edildi. 1959-1960 öğretim yılı başında orta sanat okullarından meslek eğitimi kaldırıldı. Klasik manada ortaokul eğitim ve öğretimi uygulanmaya başlandı.

 

YANGIN

     İnsanın ömründe kederli anları vardır. İlimizde uzun yıllar çeşitli sanat dallarında eleman yetiştiren ve üretime katkıda bulanan okulumuzun tarihi içine böyle bir acılı gün yaşandı. 8 Mart 1962 günü çıkan bir yangın dolayısıyla Kastamonu halkı yüksek bir gayretle yardıma koştu. Ancak iç kısmı tamamen ahşap olan okulun üçte ikisi(güney tarafı) yanmaktan kurtarılamadı.

     O günü yaşayan öğrenci ve öğretmenlerin anlattıklarından bir kısım evrakın yandığı, ıslandığı ve tahrip olduğu gerçeği ortaya çıkmaktadır.

     1962 Ağustos´unda onarıma başlanan okulumuzun dış görünüşü aynen korundu. 1963 Şubat ayı sonunda 477.820 lira harcanarak tamamlandı. 1963 yılının Haziran ayında iç kısmın tamamı sökülerek betonarme olarak yeniden yapıldı. Bu işlem için 328.331 lira harcanarak inşaat 1963 yılının Aralık ayından tamamlandı. Bu dönemde marangoz atölyesinin kuzeyine ikinci bir atölye daha yapıldı.

 

MESLEKİ ve TEKNİK EĞİTİM´E GEÇİŞ

     1960´tan sonraki planlı dönemde Meslekî ve Teknik Eğitim´in çağın ihtiyaçlarına cevap verebilmesi için çalışmalar yapıldı. 1966 yılında gerçekleştirilen VII.Milli Eğitim Şurası´nda alınan kararlar doğrultusunda; mesleki ve teknik okullar orta okula dayalı olarak yeniden düzenlendi.

     1965 yılı içersine elektrik bölümü binası ve pansiyon binası için yer temini çalışmaları yapıldı. Bu binaların yapılması bakanlık programına aldırılarak 1967 yılında elektrik atölyesinin inşaatı tamamlandı. 1967- 1968 döneminde eğitim ve öğretim faaliyetlerine başlayan elektrik bölümü binası tamamlana kadar ana binada faaliyet gösterdi.

     1972 yılında Metal Atölyesi inşa edildi. Elektrik Atölyesisin batısındaki alana motor atölyesi yapılması için sunulan çalışma ise 1971 yılında Bakanlık programına aldırıldı. 1972 yılında yapımına başlanan motor atölyesi 1975 yılında tamamlanarak hizmet konuldu. 1998 yılı içersinde motor atölyesi önündeki alana Kapalı Spor Salonu inşaatına başlandı.

     1976 yılında Mesleki ve Teknik Eğitim kurumlarının öğrenim süreleri VIII. Milli Eğitim Şurası kararları doğrultusunda uyguladıkları programa göre, Endüstri Meslek Liseleri ortaokul üzerine üç yıl; Teknik Liseler, Endüstri Meslek Lisesi 1.sınıfın üzerine 3 yıl olarak düzenlenmiş meslek kurslarının süresi ise 8 ay ile 2 yıl arasında belirlenmiştir. Bu gelişme süresinde sanat ortaokulları kaldırıldı.

     Böylece Erkek Sanat Enstitüleri ortaokul eğitiminin üzerine üç yıl öğrenim süresi olan ENDÜSTRİ MESLEK LİSE´leri ve Fen-Edebiyat ağırlıklı dört yıl öğretim süresi olan TEKNİK LİSELER haline getirildi.

     Kastamonu´da Teknik Lise 1976-1977 öğretim yılında makine bölümü, 1980-1981 öğretim yılında da elektrik bölümü açıldı.

     1976-1977 öğretim yılında yatılılık durumu kaldırılarak öğrenci sayısının fazla olması sebebiyle sadece tesviye bölümünde öğretim veren akşam endüstri meslek lisesi açıldı. Gece bölümü olarak adlandırılan bu uygulama 1980-1981 öğretim yılında kaldırılarak öğrencilere gündüz eğitim ve öğretim verildi.

     1981-1982 öğretim yılında yatılılık durumu kaldırılarak yatılı öğrencilerin bir kısmı gündüzlü yapıldı. Diğerleri ise Ankara´daki okullara gönderildi. Yatılı kısmın tekrar açılması 1986-1987 öğretim yılında gerçekleşti.

     Elektronik bölümü 1984-1985 öğretim yılında açıldı. Atölye binası olmadığı için pansiyon binasında faaliyete başladı. 1988-1989 öğretim yılında ana binanın kuzey kanadındaki 20 numaralı resimhane ve bitişiğindeki 19 numaralı sınıf elektronik atölyesi olarak düzenlendi. Elektronik bölümü buraya taşındı. Halen motor atölyesi ile aynı binada eğitim ve öğretime devam etmektedir.

     1986-1987 öğretim yılında 3308 sayılı Çıraklık ve Meslek Eğitimi kanunu çerçevesinde 2.ve 3.sınıf öğrencileri haftanın iki günü okulda teorik eğitim, haftanın diğer üç günü ise işletmelerde beceri eğitimi görmeye başladılar.

     1990-1991 öğretim yılında Anadolu Teknik Lisesi Elektrik bölümü açıldı. 1997-1998 öğretim yılında Anadolu Teknik Lisesi Makine bölümü okulumuzun bünyesine katıldı.

     2001-2002 öğretim yılında Bilgisayar bölümü açıldı.

     2016-2017 öğretim yılında İnşaat bölümü açıldı.

     150 yıllık geçmişi olan okulumuz, ilk kurulduğu 1869 yılından günümüze kadar yetiştirdiği elemanlar ve gerçekleştirdiği eserlerle ülkemizin teknolojik gelişmesine ve ekonomiye küçümsenemeyecek hizmetler vermiştir.

     Bu kadar eski bir tarihe sahip olan okulumuzun geçmişini tam olarak incelemek mümkün olamamıştır. Bununla birlikte ulaşılabilen yazılı ve sözlü kaynaklardan edilen bilgilere göre: okulumuzun alanında birçok ilkleri gerçekleştirdiği kesindir. Okulumuzda gerçekleştirilmiş bu eserlerden yazımızda yeri geldikçe söz edildi. Bunların dışında belgeleyemediğimiz birçok eserden söz edilmedi.

     Devrin ileri görüşlü aydınları tarafından kurulan kulumuz 150 yıldır sürdürdüğü eğitim ve öğretim hizmetini bugünden yarınlara Atatürk İlke ve İnkılaplarını ışığında ulaştıracak daha nice 150 yıllar ülkemizin teknoloji savaşına elemanlar yetiştirecektir.

14-05-201914-05-201914-05-201914-05-201914-05-201914-05-201914-05-201914-05-201914-05-201914-05-201914-05-201914-05-201914-05-201914-05-201914-05-201914-05-201914-05-201914-05-201914-05-201914-05-201914-05-201914-05-201914-05-201914-05-201914-05-201914-05-201914-05-201914-05-201914-05-201914-05-201914-05-201914-05-201914-05-2019

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

Paylaş Facebook  Paylaş twitter  Paylaş google  Paylaş linkedin
Yayın: 07.12.2012 - Güncelleme: 22.10.2019 09:24 - Görüntülenme: 13651
  Beğen | 10  kişi beğendi